6 Aralık 2013 Cuma

gitmek (gidememeye inat bir söylence)

sen sanıyor musun ki
gidiyorum ben de kalacak sende herhangi bir şeyim
mesela elim
bakışım
kalp atışım
kurumuş bir kaç damla
yalnızca
oda izi zaten
kendisi olmuş bir hayal
resme bakma dönmez geriye tekrardan
o inkar ettiğin kader

unutmamak

bütün öldürdüklerini kendinle beraber gömer insan
.


8 Kasım 2013 Cuma

güneş

o kadar güzelsin ki
sana bakamıyorum

an

deniz suyu biriktiriyormuşuz
24 saatlerde
o küçücük yerlerde
kıristalize oluyormuş gerçekten üzülürsek
yaşadıklarımız
istesekte
önemsemesekte.

tek bir şey söyleyeceğim;

hiç birinizin gitmediği tarafa gidiyorum.

HEH HE

bütün bunlar geçecek

te ben de.
     geçmeyeceğim.

anlam mı katmak lazımdı.?

tüm bıçaklar bilenmeli mi?

sabah gözlerimde bir yavşak!!!
her sabah gelen
mi

                                                                  olmalıydı.

illa     (keşke ters soru işareti olsa)

bir kaç
sigara daha
ruhumu görücem

illa      (keşke ters soru işareti olsa)

içimi kurutçam bütün isyanlarla

ne var ne var ne bakıyosun!!!
kudurmuş bir illete
ne var ne var ne bakıyosun.
kulaklarım istediğini görüyo


bir anlamış gibi olmuşsun




yok.


 öyle değil.!




diye yazmış biri.




üstelik bütün haykırışlar
özgürlükler
ve bas baya.........

DELİLİKLER ONUN.!!

sıçmık

yazacak bir daktilom olsa
mesela böyle zamanlarda
sonsuzca sıçarım kesin

h e r y e r e

daktilonun
 tabiiiiii
 mürekkebi yeterse.

siz

hepiniz uyuyorsunuz
içki yasağı bitmek üzere
ve ben
bütün gece içtim
aramadım hiç birinizi
başka bir sürü hikaye dinledim

bütün



bir



g
   


         e




                     c




                                                                                           e



üstelik sonu yok
ne kimsesizliğin ne de onun



.
neredeyim biliyor musun?


işte orada !





hiç geri gelmeyeceğim yerde.

içimdeki büyük boşluk

daha çok şarap
daha çok şiir
daha çok aşık
  neyle dolar ki acaba
en uzak yerler
kimsesiz manzaralar
için için dökülen gözyaşları

 neyle! neyle!

yağmur ve çıplaklık
sonsuz güzel sevişmek
birden fazla edebilmek

 kimle! kimle!

güneş ışığı
deniz kabukları
kırmızı bisikletli çocuk
toprak kokusu

 neyle! neyle!

en sonunda iki kürek pislikle
arkamdan edilmiş küfürlerle

evren geri geri giderken
sana duyduğum özlemimle

hiç birisi yetmez

baştan
başlayalım
neyle dolar acaba
içimdeki büyük boşluk

neyle!neyle!

binlerce kitap
sihirli mantarlar
yine gözyaşları(en sevdiğim onlar)
samanyolu ve uzaktaki nebulalar
karkürelerine bakan çocuk gözleri
mandalina bahçeleri

kimle kimle

çocukluğum ve erik ağaçları
sonra dut
ve sevdiğim çınar altındaki çeşme
o çingene kız bakarken sanki başka bir ülkeden
çitler ve atlar
ilk defa denizi görmek her sene

neyle! neyle!

gazoz kapakları ve mezar taşları
boş mermi kovanları ve ölü canlar
öldüremediğim tüm nefretlerim
ve unutamadığım tüm hikayelerim
sayfalar dolusu hayat

ama en çok hüzünle dolar.

31 Ekim 2013 Perşembe

etseb

soğuk o rüzgar
saçlarını hatırlattı.

25 Ekim 2013 Cuma

tekrar tekrar oku

nasıl olsa bırakacaksın
kendini
geceye

dokunmaz kimse sana
sen istemedikçe
hep öyle ağzında her şeyin ve her şey
hep senli her şey

gece

yaptıkların
yaptıkları
üstüme alıyorum tüm o suçları
ağzına yüzüne bulaştırdıklarını
nasıl olsa anlamazlar
nasıl olsa benim
ve kendinden geçmişim

7 Ekim 2013 Pazartesi

o

büyülü bir gece
ağrılı sızılı geçerek
ya da bizi geçiştirirerek
umutlu güneşli bir sabah olmuş
hasta adam ayağa kalkabilmiş
baş ağrısı dinmiş
can sıkıcı değil artık sıcak
ve birden üşümüyor herşey
sanki yine umutlanmış insanlık
ölümlere ara verilmiş

tek ten! bir dünya düşüncesi
ve paylaşım
gelip kandıracak herkesi
sanki


bir taş atsam
taş beni bırakmış gibi olacak



                                              sonlu ölümcül bir dünyaya
                                             sonsuz mutlu bir ışıkla
                                                                                bakmak için
                                            yalnızlık ve umutsuzluktan
                                                            koru bizi yüce aklım.

14 Mart 2013 Perşembe

içi boş üç harf.

bir ağız dolusu hüzün
bir it
bir itlik
geçip gitti işte
kalmadı geride
tozundan başka. hiç
yalan kalıcı
kılıcı olması lazım elinde
ama yok
durup durup düşünecek
garip garip iç geçirecek
tuz. at. kılıç.
hakkı var mı?
hakkı yok mu?
elem bir hüzün ağız dolusu
yengin ve bıkkın
umutsuzca çok
ama yok.
hiç
tuz. haz. kum.
sıcaktı hani bakışı
öldü herhalde içindeki
neydi o?
ruh.
neydi o?
aşk.
bir kapıyı açıyormuş gibi yapmış
sıkılmış
rüzgara yalvarmış
ben fırtınayım, ben kaosum
en uzak yeriyim evrenin
ama
yokum.

1 Mart 2013 Cuma

norm

peki. hepsinden nefret ediyorsun da ne yapıyorsun. kaygılanmıyorsun bile. sen de onlar kadarsın aslında.
hayır yapma allahsen nasıl dersin bunu bana.
neden demeyeyim. değil misin huysuz deli.
hayır hayır.
evet evet.
çık git.
değilim ben senin sandığın yerde.
çık git.
değilim ben istediğin yerde aslanım.
çık git.
bak sana bir şey.
ey
hey
ney
nereye gidicek bu dağ.
uykuya gidicek o dağ
nerde kaldı bu araba.
orada işte yalınayak
nerde ki bu ses.
yok burda bir abes
nerdesin lan sen manyak.
yokum ben yokum ben
taman o zaman anladım.
sikimanladın
yok valla tamladım.

hey özgürlük!

hiç değilse
acı
özgür.

13 Şubat 2013 Çarşamba

git!

gitmek istemediğim yerden gideceksem eğer, zorundaysam, ama hiç istemiyorum.
diyelim.
ilk önce  uzun uzun bakarım her köşeye, özümserim orayı. özleyeceğim ya.
sonra bir daha dönebileyim diye.
sessizce dururum. dinlerim orayı.
bir insana veda etmek istemediğimdeyse ne yaparsam yapayım olmaz bu.
edemem veda filan.
seviyorum onu ve kaybetmek istemiyorumdur.
yalnızca bir tecrittir halim.
veda edemem. kimse kusura bakmasın.

17 Ocak 2013 Perşembe

anahtar

henüz hiç.
koca bir evrene hırsız girmiş.
ne yapacağını şaşırmış herkes.evde herşey var. artık yok. o kadar suçluyum ki. anahtar benimdi.
en son hatırladığım yer:masaüstü.
sonra..
günler geçer.biz bulamayız anahtarı.
sonra..
ev temizlenir sonunda.yine yok.
ama umursamayız.
herşey olduğu gibi devam eder olmaya.ben çıkar giderim evden.diğerleri sevişir,sonra diğerleri gelir.içerler de içerler.büyük ihtimal.
sabah olur.
herkes içmiş,sevişmiş,konuşmuş ve ihtimaline yer vermiyecek şekilde sakinleşmiştir.
sakince terk ederler düzlemi. ne yapacaklardı ki başka.
kimse kalmadı evde.
anahtar günlerdir yoktu.
hep evde arandı.
hiç akla güvensizlik gelmedi.
çünkü
herkes kendine o kadar güveniyordu ki..
ki.
burası hikaye:
çocuk içinde nefretle bakar cama.
"siktiiimin herifleri bütün gün tüttürüyorlar. amına koyacam onların!"
koy be canım koy tabi. nasıl ben koyuyorsam bütün gün yapamadıklarıma, edemediklerime..sende koy tabii..
üçgen evden kıllanıyorlar. kimbilir kaç gün oldu.mahalle burası. bunlarda mahallenin çocukları.
laf attılar oradan.
ama herifler bir tuhaf duruyor. herşeyleri alınacak gibi ama korktukları polis gibi.
"sikelim bunları!"
yaklaşıyor, diğerlerinin korkusunu kendine basamak görerek.
"adın ne?"
"şahin"
"polis mi sanıyorsunuz lan bizi, korkuyor musunuz yoksa?"
"yok abiiiii! ne korkçam!"
"ee var mı bir şeyler?"
"bonzai var abi ama ben bakmıyorum o işlere!"
"siiktir ulan!! ne kadarı ne kadar?"
"abii, 20 lik veriyorlar valla."
"getir bakalım tadına. al şunu!"

günler geçer..

tadına bakılmıştır herşeyin.
sikilmeye ve sikmeye müsait her şey.

evin içi:
"merak etmee.. bir sik olmaz!"

hal:

eve gelir. her şey gitmiştir. tüm para edenler.
anahtar günlerdir kayıp. çocuklar günlerdir buralardaydı.

onlara kötü davranmadık üstelik..

16 Ocak 2013 Çarşamba

uyanmak için hiç sebebim yok. bu saatte. ama yine de uyandım

9 Ocak 2013 Çarşamba

başlangıcı sonu olmayan.
uyandın gitti hepsi.yalnızsın artık.yapacak şeyleri düşünür ve sıkılırsın bütün bu gün.
bir süre sonra algın zayıflar hep aynı yerlere bakmaktan.ezilirsin seni onlardan ayıran duvarların altında.
bir anlam.
acıkmışım.kahve yapayım.sigarayla yerim onu.sonra.
üstüme düştü sesi sabahın.bir minareden.uzaktan.
sesim çıkmadı.saatlerce..
aklıma hiç sen gelmedin.
başka bir galaxiden,başka bir yerden.
mektup geldi,tanımlayamadığım bir sürü şey geldi.
ama.
anlamsızca.
kalktım.tuvaletim gelmedi.yemek yemedim.kaç gün oldu.
ellesem bana yabancı olan her şeyi evin içinde.olmazdı.
olamazdı buna çare.
çünkü "bu" artık bir şey.
gösteremez onlardan hangisini.
garip.
betimlesem benzetsem aşağılasam.
yerde akan karanlığı.üstelik sabah.
hangimiz ses edebiliriz.
elimizden ne gelir.
sıkılmaktan başka.
bu gün.